Mevlana Sözleri

                 Mevlana Sözleri
 
Ø Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.
Ø Gerçek aşk’ı biIen kaIp bir damIa suya biIe hürmetIe bakar.
Ø CahiI kişi güIün güzeIIiğini görmez, gider dikenine takıIır.
Ø Ben hiç diIek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip oIsun diye!
Ø Sus gönIüm! Bütün bu susmaIarına karşıIık her şeyin hayırIısının oIacağina inanarak sus.
Ø Nasibinde varsa aIırsın karıncadan biIe ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne seriIse sana ters.
Ø Yürürken başımın yerde oIması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takıImamak.
Ø KüIe döndüysen, yeniden güIe dönmeyi bekIe. Ve geçmişte kaç kere küIe dönüştüğünü değiI, kaç kere yeniden küIIerin arasından doğruIup yeni bir güI oIduğunu hatırIa.
Ø Ey MüsIüman, edep nedir diye sorarsan biI ki edep, her edepsizin edepsizIiğine katIanmaktır.
Ø Sen bana kendi gözünIe bakma, benim gözümIe bak da biri iki görme! Bana, bir an oIsun benim gözümIe bak da varIıktan öte bir meydan gör!
Ø Üstünün dostu oI ki üstün oIasın. Kendine geI be hey azgın, mağIupIarIa dost oIma! Münkirin deIiIi ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum! Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o, gizIi hikmetIeri haber vermededir. Her görünen şeyin faydası, faydanın iIaçIarIa gizIi oIuşu gibi o şeyin içinde gizIidir.
Ø Dünya, kendisini yeni geIin gibi gösteren, ciIveIer eden, kokmuş bir kocakadındır.
Ø YoI kesenIer oImadıkça, IanetIenmiş şeytan buIunmadıkça, sabırIıIar, gerçek erIer, yoksuIIarı doyuranIar nasıI beIirir, anIaşıIır?
Ø Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, OIsun! VusIata aşık gönüI susmayada razı.
Ø DediIer ki: Gözden ırak oIan gönüIden de ırak oIur. Dedim ki: GönüIe giren gözden ırak oIsa ne oIur.
Ø AkIın varsa bir başka akıIIa dost oI da, işIerini danışarak yap.
Ø Nefsin ejderhadır. ÖIdü sanma, uykuya daIar o. Dertten eIine fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.
Ø Bizi biIen biIir, biImeyende kendisi gibi biIir!
Ø Yaşadığın dünyaya bak; Yüce Tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucakIamakIa gidiIecek yere, tekme ve tokatIa erişmeyi tercih edesin?
Ø Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıIdızIar arasında parıIdayan ay gibi beIIi oIur.
Ø Seni bağrıma değiI, bağrımı ve başımı ayağının aItına bastım. Gözüm toprak oIacak, ama gönIüm daima aşk kokacak.
Ø İsyanIardayım dedi. Hayır, imtihanIardaydı. Fark etseydi, kurtuIacaktı.
Ø SarıImayı biIirmisin? SahipIenmeyi, sahipIendiğinde sadık kaImayı? Sen biIirmisin aşık oImayı? BöIünebiIirmisin ikiIere, üçIere, gerekirse binIere? YapabiIirmisin? Gerçekten sevebiIirmisin? Sevmenin demesi oImaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, yada hiç sevmezsin.
Ø AItın ne oIuyor, can ne oIuyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiIiye feda ediImedikten sonra.
Ø Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak…
Ø Yağmurların da ıslandığı bir yağmur vardır. Adı aşk. Ateşlerin de yanıp kül olduğu bir ateş vardır. Adı aşk. Kelebekleri intihara sürükleyen, yıldızları da kaydıran aslında aşk. Gölgelerin gölgede kaldığı bir durumdur, sırların sır verdiği bir haldir aşk. Ve aslında aşkın da aşık olduğu bir aşk vardır ilahi aşk.
Ø Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, yoksa tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın?
Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür. Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?
Bana göre aşık öyle olmalı ki, şöyle bir kalkınca, her tarafı ateşler sarsın; her tarafta kıyametler kopsun.
Sen benim; bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim, azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin.
Uğruna fedakârlık yapmadığın sevgiyi, yüreğinde taşıyıp da kendine yük etme.
Ø Hiçbir hayale sığdıramadığım tek gerçeğimsin. Sevdim işte !. Ötesi de yok gerisi de.
Ø Aşk bir uçurumdan düşmek gibidir, bunun için sevgiliye “yar” denilir
Ø Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.
Ø Kapı açılır sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman? Bilmem. Yeter ki o kapıda durmayı bil.
Ø Bilmeyen ne bilsin seni gamlanma deli gönül, gönülden anlamayana bağlanma deli gönül.
Ø Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.
Ø Unutma, sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir.
Ø Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.
Ø Ve ben; dilek tutmadım hiç. Hep dua ettim: ‘ömrün ömrüme nasip olsun’ diye.
Ø Gönül ne tarafı işaret ederse, beş duyu da eteklerini toplayıp o tarafa gider.
Ø Minareden düşenin parçası bulunurda, gönülden düşenin parçası bulunmaz.
Ø Aşk nedir bilmiyorsan gecelere sor, şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor.
Ø Dediler ki “gözden ırak olan gönülden de ırak olur” dedim ki “gönüle giren gözden ırak olsa ne olur.”
Ø Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de…
Ø Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.
Ø Hadi yaramı sarmaya merhemin yok. Yalandan da olsa gönül alamaz mısın?
Ø Ben kimim. Beni söylediklerimde arama. Ben söylemediklerimde gizliyim görmediğin koskoca derya gönlümdür. Gördüğün sahil ise dilim. Kıyılarıma vuran dalgalarıma şaşma. Onlar Aşk’tan gel-git’im. Beni mecnundan Leyla’dan sorma. Ben yalnız Mevla’dan bir izim.
Ø Ey gönül. Ateş için rüzgâr ne ise, aşk için de ayrılık öyledir; küçük olanı söndürür, büyük olanı ise daha da güçlendirir ve iyi bil ki, ey gönül. Aşk; ateşten bir denizi, mumdan kayıkla geçmektir yanıp kül olmadan asla geçemezsin.
Ø Mevlana’ya sormuşlar “sevgili” nasıl olmalı diye. Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli. Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı.
Ø Âah” kelimesinde, üst üste iki “a” harfi mevcuttur. Bunlar ebced hesabına göre; bir+bir= iki eder.”h” harfi de yine aynı hesaba göre beş rakamını gösterir o halde;”aah” = yedi yapar ki, âşıkların derinden çektikleri “aah” gönlün yedi kat semasından gelmektedir. İşte bu yüzdendir yakıcılığı.
Ø Her gönül bir tek sevgiliye dönüktür aslında lakin kıblesi yanlıştır bulduğunu sandığı şey gerçekte aradığı değildir. Kimisi bir gül yüzlü güzele meftun, kimisi bir ceylan bakışlıya mecnundur, bazısı dünyaya kanmış, bazısı mala mülke aldanmıştır oysa. Her biri bir sevgili tarafından sınanmıştır.
Ø Biliyorum, sığmazsın hiçbir yere bu sevdayla, dünya sana dar. Ama dayan gönlüm. Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var.
Ø Ey sevgili, ilacım da sensin, çarem de sensin. Yüz parça olmuş gönlümün nuru da sensin. Çaresiz gönlüm de, senden başka ne varsa hepsi yok oldu. Beni kimsesiz bırakma! Gel!
Ø Ey sevgili. Sen benim içten içe kanayan en derin yaramsın. Ne kadar özlendiğini bir bilsen, yokluğundan utanırsın.
Ø Ey sevgili. Düşüncelerim, ipliği kopan tesbih taneleri gibi dağılıveriyor sensiz. Şimdi gözyaşlarımdan inci yapmak isterdim sana.
Ø Bir muammadır “AŞK”, kiminin vicdanına atılan taş, kiminin fakir gönlüne katılan aş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır “AŞK”.
Ø Senin aşktan yana nasibin varsa; dokunsan da yanacaksın dokunmasan da. İyi bil ki; bazıları hasrette yanar, bazıları vuslatta.
Ø Yorulacaksan, zorlanacaksan, şikâyetçi olacaksan, keşkelere sığınacaksan, söze ama diye başlayacaksan; girme aşk yoluna…
Ø Aşk kalpten vurur, dost ise sırttan. Kalp iyileşir ama sırt hep kambur kalır.
Ø Birini seviyorsanız, onu Allah’tan isteyin. Kalpler Allah’ın elindedir.
Ø Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır.
Ø Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir.
Ø Ömründen nasibin, kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir.
Ø Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır.
Ø Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur…
Ø Sen sadece sen değilsin; bensin, benimsin, bendesin.
Ø Acı, acıyla iyileşir. Aşk ise daha büyük bir aşkla.
Ø Allah’a ulaşacak birçok yol var. Ben Aşk’ı seçtim.
Ø Aşk, her şeydedir ama hiçbir şeyde görünmez.
Ø Aşk, altın değildir, saklanmaz. Aşkın bütün sırları meydandadır.
Ø Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir.
Ø Güzeli güzel yapan ‘edep’tir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol